Saturday, March 5, 2016




Oldu cân hem-bezm-i cânân dinlemem sussun cihân
Sevgili ile buluştum. Artık kimseyi dinleyemem; herkes sussun.

Gûş-i cânım dinlesin arâm-ı cânım söylesin
Can özüm söyleyecek, can kulağım dinleyecek.

Bir zemân ben söyledim kim bildi bundan böyle de
Hayli zamandır ben söyledim; anlayan oldu mu?

Gönlümün hâlin yıkılmış hânümânım söylesin
Bundan böyle viran olmuş evim- ocağım söylesin artık.

Meşhedim mahşer kesilmiş bende yok sözden eser
Kabrim mahşer yeri gibi sessizdir.

Kıssa-i renginimi hûn-i revânım söylesin
Artık benim renkli hikâyemi akan kanım anlatsın.

Ben nihân oldumsa âsârım nihân olmaz durur
Ben kabre girer, gözden gizlenirim ama eserlerim kalacaktır.

Şânımı ahlâfa sît-i câvidânım söylesin
Bizden sonrakilere onlar anlatsın artık.

Bir zaman olsun bana seng-i mezarım tercemân
Bir müddet de mezar taşım bana tercüman olsun.

Ben yoğruldum söylemekten tercemânım söylesin
Ben söylemekten yoruldum, tercümanım söylesin


- Muallim Nâci


Ben sana senden şikayet eylemem ben sağ iken
Sağlığımda şikayet edemem sana Ey Sevgili…

Ben ölünce gel sual et üstühanım söylesin
Ben öldüğüm zaman mezarımı ziyaret et ki kemiklerim sana söylesin.


- Yozgatlı Fenni


ben of diyorum, başka bişi demiyorum.

irfan.

No comments: